ROMA DEVRİNDE THYATEIRA’DA (AKHİSAR) KELDANİLER
Akhisar’da (Thyateira) bulunarak ilk kez 1679 yılında yayınlanan ve Roma imparatorluk devrine tarihlenen bir Grekçe yazıt, o devirde Thyateira’da bir Keldani (Khaldaialı) azınlığının yaşadığını göstermesi bakımından önemlidir. Bir lahit üzerinde yer alan ve olasılıkla İ.S. 2. yüzyıla ait olan bu yazıtın çevirisi şöyledir:
«Fabius Zosimos bu lahdi kendisi ve pek sevgili karısı Aurelia Pontiane için yaptırıp, kentin dışında ve Sambatheion’un yanında ve Khaldailıların mahallesinde ve resmi yolun kıyısında bulunan boş bir alana yerleştirdi. Hiçbir kimsenin bu mezara bir başkasını gömmeye yetkisi yoktur. Buna aykırı davranmaya cüret eden kişi Thyateira kentine 1500, kutsal hazineye ise 2500 gümüş Dinar ödeyecek ve ayrıca mezar soygunculuğuna ilişkin yasayı çiğnemekle suçlanacaktır. İki nüsha olarak yazılan bu belgenin diğer kopyası arşivde korunmaktadır. Bu belge, Iulianus oğlu, devlet memuru (resmî noter) Menophilos tarafından, görkemli Thyateira kentinde ve Catilius Severus’un Asia Eyaleti valisi (proconsul) olarak görev yaptığı yılın Audnaios ayının 13. gününde hazırlandı».
Yazıtta Thyateira’da bulunduğu belirtilen Sambatheion adlı yapının niteliğine ilişkin iki görüş bulunmaktadır: Bazı araştırmacılar, İ.S. 1. yüzyılda yaşayan Yahudi yazar Josephus’un Yahudi Tarihi adlı eserinde (XVI, 164) yazdıklarına dayanarak, Sambatheion’un Synagog anlamına geldiğini, diğer bazıları ise bunun bir Khaldaialı bir Rahibe (Sibyl) olan Sambathe’nin tapınağına verilen bir isim olduğunu ileri sürmüşlerdir. Semitik kökenli oldukları düşünülen Khaldaialılardan da söz edilmesi ikinci olasılığı daha güçlü kılmaktadır.
Kimlerdi bu Khaldaialılar ?
Asıl adları Khaldaioi olan Keldaniler Ortadoğu’nun en eski kavimlerinden biri olup, adlarını Mesopotamia’nın ve Babil’in güneybatısında yer alan ve Asur dilinde Kaldū adı verilen yurtlarından almışlardı. Arami dilinin bir dialektini konuşan Keldaniler zeki ve savaşçı bir kavimdi. Öyle ki, bazı Keldani liderlerinin İ.Ö. 8. ve 7. yüzyıllarda Babil Krallığı’nı bile ele geçirdikleri, hatta İ.Ö. 7. yüzyılda Yeni Babil Krallığı’nı kuran Nabopolassar’ın bir Keldani olduğu ve onun döneminde Khaldaia sözcüğünün Babil ile aynı anlamda kullanılığı bilinir.
Grekçede Khaldaioi diye adlandırılan Keldani kavminden İncil’de ve Herodotos, Arrianus, Diodoros Siculus, Philo Iudaeus, Sextus Empiricius ve Cicero gibi antik yazarların eserlerinde söz edilmektedir. Ayrıca, kendisi de bir Keldani olan İ.Ö. 3. yüzyıl tarihçilerinden Berossos hem bir rahip ve hem de bir astrolog idi ve Kos (İstanköy) adasında bir astroloji okulu kurmuştu.
Keldaniler sözü dinlenir, eğitimli kimselerdi. Hatta Keldani sözcüğü eğitimli kişiyi tanımlamak için kullanılmaktaydı. Onlar astroloji ve astronomide hayli ileri gitmişler yaklaşık 360 yıllık bir dönemin astronomik gözlem kayıtlarını tutmuşlardı. Öyle ki, Yunan-Roma dünyasında astroloji ile uğraşan kimselere Khaldailı denmekteydi. İ.Ö. 1. yüzyılın ünlü mimarı Vitruvius’a göre “... Khaldaialılar, astronomik olaylara dayalı hesaplar yaparak geçmiş ve gelecekte olacakları tahmin edebiliyorlardı” (De Architectura 9.6.2).
Yunanlı düşünürler üzerinde en büyük etkiyi yapan kavimlerden biri Mısırlılar ise, diğeri de Keldanilerdi. Nitekim İ.S. 2. yüzyıldan günümüze parçalar halinde ulaşan şiirsel Khaldaia Kehanetleri onların bilgeliğinin felsefi ürünleriydi. Bu kehanetlerde Neoplatoncu unsurlarla Pers ve Babil kökenli unsurların birleştirilmesi çabası görülmektedir. Nitekim, Neo-Platonculardan Porphyrius (İ.S. 3. yüzyıl), Iamblichus (İ.S. 3-4. yüzyıl)), Proclus (İ.S. 5. yüzyıl) ve belki Plotinus (İ.S. 3. yüzyıl) gibi düşünürler bu kehanetlere özel önem vermişler ve eserlerinde onlardan alıntılar yapmışlardı.
Akhisar’da bulunan yazıtta sözü edilen Keldaniler, bilmediğimiz bir tarihte, savaş, sürgün ya da bir salgın hastalık gibi bir nedenle Mesopotamia’daki yurtlarını terkedip Thyateira’ya yerleşmişlerdi. Anlaşılan Thyateira, en azından Roma imparatorluk devrinde Yunanlı, Romalı, İranlı (Pers), Yahudi ve Keldani gibi farklı unsurları bünyesinde barındıran bir kültür ve hoşgörü merkeziydi.
KISA KAYNAKÇA:
P. Herrmann, Tituli Asiae Minoris V, 2, 1989, no. 1142 (Lev. 14).
P.W. van der Horst, Ancient Jewish Epitaphs, 1991,150-1.
G.R.S. Mead, The Chaldaean Oracles I-II, 1992.
W. Ameling, Inscriptiones Judaicae Orientis II, 2004, no. 146.