NEHİR TANRISI HARPASOS’A (ÇİNE ÇAYI) SUNULMUŞ BİR ADAK
VE BARGASA KENTİNİN EFSANEVÎ KURUCUSU BARGASOS
 
Karia bölgesinde, kuzeybatı yönüne derin vadilerden akarak Büyük Menderes (Maiandros) nehrine karışan üç akarsuya Marsyas (Akçay/Çine Çayı), Harpasos (Akçay/Bozdoğan Çayı) ve Morsynos (Vandalas Çayı) adı verilmekteydi. Geçtikleri yörelere bolluk ve bereket getiren bu üç akarsu birer Nehir Tanrısı olarak saygı ve tapım görüyorlardı. Örneğin, bazı Antiochea ad Maeandrum (Aydın/Kuyucak/Başaran/Çiftlik köyü) ve Aphrodisias (Geyre) sikkelerinde Nehir Tanrısı Morsynos’un; Apameia (Dinar) sikkelerinde Nehir Tanrısı Marsyas’ın ve Harpasa (Nazilli/Arpaz = Esenköy) sikkelerinde de Nehir Tanrısı Harpasos’un tasvirlerini görmek mümkündür.

Harpasos vadisindeki antik Bargasa (Bozdoğan/Haydere) yakınındaki Koyuncular köyünde Jandarma tarafından el konularak Aydın Müzesi’ne taşınan ve H. Malay ‒ F. Ertuğrul tarafından yayınlanmış olan bir dikdörtgen mermer sunak, üzerinde yer alan Grekçe yazıt ve ilginç bir savaş sahnesi nedeniyle büyük bir önem taşımaktadır. Bu sahnede, başında sorguçlu bir miğfer (galea), sol elinde küçük bir kalkan (parma), sağ elinde ise bir hançer (pugio) tutan yarı çıplak bir savaşçı, karşısındaki çok başlı, dev bir yılanla mücadele etmektedir. Bu sahnenin üst kısmında yer alan ve Roma imparatorluk dönemine (İ.S. 2. yüzyıl ?) ait olması gereken iki satırlık yazıtta şu ifade okunmaktadır:
Rüyasında aldığı emir gereğince, Flavius Ouliades bu adağı Nehir Tanrısı Harpasos’a sundu.
Harpasa kentine ait bazı sikkelerde Nehir Tanrısı Harpasos’un tasvirlerinin yer aldığı biliniyorsa da, bu tanrıya sunulmuş bir adak taşı ilk kez elimize geçmektedir. Yazıttan anlıyoruz ki, Nehir Tanrısı Harpasos adak sahibi Flavius Ouliades’in bir rüyasına girerek, ondan kendisine böyle bir adak sunmasını istemişti. İhtimaldir ki, bu adak sahibi bir zamanlar belki iyi bir hasat için veya belki kendisini ya da hayvanlarını nehrin getirebileceği su baskını, toprak kayması gibi tehlikelerinden koruması için dua ederek bir adak sunmayı vaat etmiş ama bu vaadini yerine getirmemişti.
Bargasa’da bulunan adak taşının üzerindeki savaşçı kabartması, mitolojide Herakles’in Yunanistan’daki Argolis bölgesindeki çok başlı dev bir su yılanı olan Hydra ile yaptığı mücadeleyi akla getirmektedir. Bilindiği gibi Baştanrı Zeus, kendisini kızdıran Herakles’i affetmesi için ondan Argos kralı Eurysteus’un vereceği görevleri yerine getirmesini şart koşar. Kralın verdiği 12 Görev arasında Lerna bataklığında yaşayan Hydra’yı öldürmek de vardır. Herakles’in bu canavarla yaptığı mücadele ve onu öldürüşü daha antik devirde bile onun Lerna bataklığını kurutarak tarımsal kullanıma açması olarak yorumlanmaktaydı.
Ancak elimizdeki sunakta çok başlı, dev bir yılana karşı tasvir edilen kişi Herakles değil, ağır silahlarla donanmış yerel bir savaşçıdır. Nehrin birçok küçük akıntıyla birleştiği yer olan Harpasos vadisi Argolis’deki Lerna bataklığına benziyor olmalıydı. Sunağın üzerindeki savaşçı ve çok başlı su yılanı tasvirleri, Herakles’in bir zamanlar Lerna’da yaptığı gibi, Harpasos vadisinin ve sularının “ehlileştirilmesini” temsil ediyor olmalıdır. Kaldı ki Bargasa kentinin efsanevî kurucusu (ktistes) olan Bargasos, mitolojide Herakles’in Barge adındaki bir kadından doğan oğludur. Nitekim Bargasa sikkeleri üzerinde Herakles ve atlı Bargasos tasvirleri yer almaktadır. O halde, elimizdeki sunağın üzerindeki savaş sahnesi, kahraman Bargasos’un, bir zamanlar babası Herakles’in Argolis’de yaptığı gibi, birçok kolları olan azgın Harpasos nehrine karşı verdiği mücadeleye ve onu çevresine hayat veren bir Nehir Tanrısı haline getirmesine ilişkin yerel bir öyküyü ifade ediyor olmalıdır.
 
 
KISA KAYNAKÇA:
H. Malay ‒ F. Ertuğrul, “A Dedication to the River-God Harpasos from Bargasa in Caria”, Epigraphica Anatolica 47 (2014), 13-15.
L. Robert, A travers l’Asie Mineure (1980), 355-372.