TABALA’DAKİ YAĞMACI ROMA ASKERLERİ
Özellikle İ.S. 2. ve 3. yüzyıllara tarihlenen birkaç yazıt, bu dönemde Anadolu halkının yaşadığı Roma zulmünden söz etmektedir. Gerçekten, bu devrin çok sayıdaki kent ya da köyü, Romalı bürokratlardan, güvenlik görevlilerinden, çiftlik sahiplerinden ve özellikle askerlerden büyük baskı görmüş, hatta kimi zaman yüzyıllardır oturduğu toprakları terketmek zorunda kalmış ve her seferinde Roma idaresine başvurarak yardım istemişti. Bu yakınmalara ilişkin en önemli kanıtlardan biri, 1987 yılında Lydia’nın Tabala (Kula-Güvercinlik ya da Yurtbaşı) kentinde bulunan ve Manisa Müzesi’ne taşınan Grekçe bir yazıttır. İ.S. 193 yılı ortalarına tarihlenen bu yazıtta, Roma imparatoru Publius Helvius Pertinax ile Asia Eyaleti valisi (proconsul) Aemilius Juncus’un Tabala halkına gönderdikleri iki mektuptan alıntılar yer almaktadır:
«Tanrı İmparator Pertinax’ın mektubundan: Mademki siz, yürüyüş halindeki askerlerimizin anayoldan ayrılarak takviye güç toplamak bahanesi ile şehrinize girdiklerinden şikayetçisiniz, o halde, eyaletin değerli valisi (bu durumdan) haberdar edilecek ve o askerlerin size yaptığı haksızlıkları önlemek için gereken önlemleri alacaktır.
Vali Aemilius Juncus, Tabala kentinin yöneticilerini, meclisini ve halkını selamlar! Eğer siz, Aizanoi’a (Çavdarhisar) gönderilmedikleri halde anayoldan ayrılarak kentinize giren askerlerden herhangi birinin kendisi için para topladığını kanıtlarsanız, bu asker cezalandırılacaktır. Bu gibi durumları konuk ağırlama şeklinde [değerlendirmek] mümkün değildir. Ayrıca, [tüm valiler tarafından] tartışmasız kararlaştırılmıştır ki, [askerlerin anayoldan] ayrılmaları yasaktır. Bu kuralı [kentinizin uygun bir yerine yazdırabilirsiniz]. Sağlıcakla kalın!».
Kuşkusuz, Ephesos’tan Aizanoi’a (Kütahya-Çavdarhisar) giden anayolun üzerinde ve Gediz (Hermos) nehrinin kıyısında yer alan Tabala kenti, anayolların üzerindeki diğer her yerleşim gibi, buradan gelip geçen Roma birliklerinin tacizine uğramıştı. Ama gerek imparatorun ve gerekse valinin sert mektupları onları olasılıkla bu dertten kurtarmış ve bu mektuplardan yaptıkları alıntıları, herkesin ve özellikle askerlerin rahatlıkla görüp okuyabilecekleri büyük bir mimari blok üzerine yazdırmışlardı.
KISA KAYNAKÇA:
H. Malay, Epigraphica Anatolica 12, 1988, 47-52.
T. Hauken, Petition and Response, Bergen 1998, 203-214.