HOMO SUM; HUMANI NIHIL A ME ALIENUM PUTO
«Ben bir İnsanım; ve İnsana Dair Hiçbir Şey Bana Yabancı Değildir»
İ.Ö. 195 (?)-159 yılları arasında yaşayan Romalı ünlü komedya ozanı Terentius, ya da tam adıyla Publius Terentius Afer, tarihçi Suetonius’a göre Kuzey Afrika’daki Kartaca’da doğdu. Asıl adı Afer (“Afrikalı”) olan bu adam, Publius Terentius Lucanus adındaki bir senatörün kölesi olmak üzere genç yaşlarda Roma’ya getirildi ve bir süre efendisine Publius adıyla hizmet etti. Ama onun yeteneklerini gören efendisi, Publius’un iyi bir eğitim almasını sağladı ve sonra da onu azat etti. Böylelikle köle Publius, Roma yasaları uyarınca efendisinin soyadını (nomen) da kullanma hakkını kazandı ve Publius Terentius Afer adını aldı.
Roma’nın bazı ünlü ve varlıklı kişilerinin maddi desteğini de alan Terentius, 166 ile 160 yılları arasındaki kısa sürede, hepsinin kopyaları günümüze ulaşan altı oyun sergiledi. Büyük bir çoğunluğu İ.Ö. IV. ve III. yüzyıllarda yaşayan Yunanlı komedya yazarı Menandros’un Grekçe eserlerinden uyarlanan bu oyunların adları şöyleydi: Andria (Andros’lu Kız), Hekyra (Kaynana), Heautontimôroumenos (Kendine Eziyet Eden Adam), Eunuchus (Hadım), Phormio ve Adelphoi (Erkek Kardeşler). Terentius, 25 yaşında iken Roma’dan ayrıldı ve bir daha geri dönmedi. Bir söylentiye göre, bir deniz yolculuğu sırasında Menandros’dan yaptığı çevirileri kaybetmiş veya denize düşürmüş ve bunun üzüntüsü nedeniyle kısa bir süre sonra, olasılıkla 30-35 yaşlarında ölmüştü.
Terentius, eserleri yüzyıllardır her ülkede sahnelenen bir büyük komedi yazarı olarak çok büyük bir ün kazandı. Oyunlarındaki kahramanlara söylettiği anlamlı sözler günümüzün önemli özdeyişleri arasında yer almaktadır. Onun bu ünlü sözlerinden birkaçı şöyledir:
Aşıkların kavgası aşkın tazelenmesidir.
[Amantium irae amoris integratio est (Andria, 3, 3, 23)]
Hepimiz, kendi sağlığımız yerindeyken hasta insanlara müthiş fikirler veririz.
[Facile omnes cum valemus recta consilia aegrotis damus (Andria, 2, 1, 9)]
Yalan bir başka yalanı getirir.
[Fallacia alia aliam trudit (Andria, 4, 4, 39)]
Kader (Fortuna) yürekli insanlara yardım eder.
[Fortes fortuna adiuvat (Phormio, 1, 4, 26)]
Aşk şu felaketleri getirir: Şiddet, şüphe, kavga,
Barış, savaş ve yeniden barış.
[In amore haec omnia insunt vitia, iniuriae,
Suspiciones, inimicitiae, induciae,
Bellum, pax rursus (Eunuchus, 1, 1, 14)]
Olağanüstü yasa olağanüstü kötülüktür.
[Ius summum saepe summa est malitia (Heautontimôroumenos, 4, 4, 48)]
Aşırılıktan kaçının.
[Ne quid nimis (Andria, 1, 35)]
Yalakalık dost, gerçek(çilik) ise düşman kazandırır.
[Obsequium amicos, veritas odium parit. (Andria, 1, 1, 41)]
Akıllı adam silaha başvurmadan önce tüm yolları dener.
[Omnia prius experiri, quam armis, sapientem decet (Eunuchus, 4, 7, 19)]
Bazı durumlarda parayı önemsememek büyük kazanç getirir.
[Pecuniam in loco negligere maximum est interdum lucrum (Adelphoi, 2, 2, 8)]
Herşeyim var ama yine de hiçbir şeyim yok; hiçbir şeyim yok ama yine de hiçbir eksiğim yok .
[Omnia habeo neque quicquam habeo; nil quom est, nil defit tamen (Eunuchus, 2, 2, 12)]
Ama Terentius’un Kendine Eziyet Eden Adam (Heautontimôroumenos) adlı eserinde (1, 1, 24) oyunun kahramanlarından Chremes’e söylettiği bir söz ona en az oyunları kadar büyük ün ve saygınlık kazandırmıştı. Oyunun ilk sahnesinde Chremes, komşusu Menedemus’a onun artık yaşlandığını ama sürekli ağır işler yaptığını, oysa onun geniş ve verimli topraklara ve birçok köleye sahip olduğunu, artık bu işleri çalışanlarına yaptırması gerektiğini anlatmaya çalışır. Daha sonra aralarında şu konuşma geçer:
Menedemus sorar:
-Kendi işlerini bırakıp da, ey Chremes, başkalarının seni hiç ilgilendirmeyen işlerine karışacak kadar boş vakti nereden buluyorsun?
Chremes şu etkileyici cevabı verir:
-Ben bir insanım; ve insana dair hiçbir şey bana yabancı değildir.
Terentius’un Chremes’in ağzından ifade ettiği «Homo sum; humani nihil a me alienum puto» şeklindeki bu dize eskiçağ hümanizmasının temel taşlarından biri olmuş ve birçok antik ya da modern yazar tarafından alıntılanmıştır. Örneğin, İ.Ö. I. yüzyılda yaşayan ünlü hatip ve devlet adamı Cicero, De Officiis (1, 9, 30) adlı eserinde şunu yazar: «Terentius’un (kahramanı) Chremes de, insana dair hiçbir şeyin kendine yabancı olmadığını düşünüyordu». Cicero’nun çağdaşı ve diğer bir hümanist düşünür olan Seneca da bir mektubunda (Epistulae Morales ad Lucilium, 95, 53), Romalı bürokrat dostu Lucilius’a bazı ahlakî öğütler verdikten sonra, ona Terentius’un bu ünlü dizesini anımsatır: «Doğa bize dürüstlüğü ve adaleti sundu. Onun yasalarına göre, haksızlık etmek haksızlığa uğramaktan daha da kötüdür. Bu doğa yasaları gereğince ellerimizi muhtaç kişilere uzatmak için hazır tutalım. (Sen de) şu dizeyi kalbinden ve dudaklarından eksik etme: “Ben bir insanım; ve insana dair hiçbir şey bana yabancı değildir”».
KISA KAYNAKÇA:
G. Colman, The Comedies of Terence I, 1768.
F.H. King, Classical and Foreign Quotations, 1884.
The Oxford Classical Dictionary (1996).