ONURLU BİR KÖLE KADIN: ZOSİME
Eski Yunan ve Roma dünyasından günümüze kalan birçok Grekçe ve Latince mezar yazıtı bize köle ve azatlıların efendileri ile olan ilişkileri hakkında önemli ipuçları vermektedir. Kölelerin efendilerinden bir yazıt aracılığı ile, uluorta şikayetçi olmaları düşünülemeyeceğinden, yazıtlar doğal olarak köle-efendi arasındaki iyi ilişkileri yansıtırlar. Bunların kiminde köleler efendilerinden, kiminde de efendiler kölelerinden övgü ile söz ederler. Ancak 1925 yılında Suriye’nin Emesa (Homs) kentinde bulunan ve M.S. 537 yılına tarihlenen, bazalt bir plaka üzerindeki Grekçe bir mezar şiiri, olasılıkla Hristiyan bir köle kadının sağlığındaki onurlu duruşunu dile getirmesi bakımında çok önemlidir. Aslında bu mezar taşı daha 538 yılında, yani dikilişinden bir yıl sonra, burada yolculuk eden ünlü filozof ve hatip Isidoros Damascius tarafından görülmüş ve onun kopyasından hareketle bu mezar şiiri daha sonraları, X. yüzyılda yazılmış olan ünlü şiir koleksiyonu Anthologia Palatina’ya alınmıştı:
Zosime’dir burada yatan, yaşarken sadece bedeni köle
Şimdi öldü, artık bedeni de kavuştu özgürlüğe.
O devirde köle yasal olarak efendisinin «mülkü» idi; ve bir kadının efendilerinin bedenine yönelik iştahlarına karşı koyması sözkonusu bile değildi. Bu yüzden Zosime adındaki bu iffetli kadın, yaşamı süresince en azından «ruh bakımından» özgür kalmayı becerebilmiş ama ne yazık ki bedeninin özgür olabilmesi için ölümü beklemişti.
KISA KAYNAKÇA:
M. Routerde, Mélanges de l’Université Saint Joseph (Beyrouth), 16 (1932), s. 90-1, Fig. 5.
R. Merkelbach – J. Staeuber, Steinepigramme aus dem griechischen Osten 4 (2002), s. 261.
G.H.R. Horsley, New Documents Illustrating Early Christianity 2 (1982), s. 53-4.
Anthologia Graeca VII, 553.